31 Ekim 2015 Cumartesi

KİTAP YORUMU: MAVİ GECE KIRMIZI AŞK - OLGU TAŞKIN


Kitap Adı: MAVİ GECE KIRMIZI AŞK
Yazar: Olgu TAŞKIN
Tür: Şiir
Yayıncı: Postiga Yayınları
Sayfa: 168


   Aşk ateş olur dondurur, buz olur yakar… Zaman bize bazen çok iyimser davranır, bazen çok acımasız. Mutluluk da yaşarız, hüzün de. Hayal kırıklığına uğrar, yıkılırız. Kimimiz küllerinden yeniden doğmayı başarır, kimimiz hayatı zindan ederiz kendimize. Derdimize derman da buluruz vakti gelince. Yaşama bakış açımız iyiden, güzellikten yana olursa her kötülükten bir iyilik tohumu da bulabiliriz. “Neden hep ben” , diye sorguladığımız anlarda bilmeliyiz ki yalnız değiliz. Bazen olduğu gibi kabul etmek gerekir hayatı ve bazen vazgeçebilmenin özgürlüğünü de sunabilmeliyiz kendimize. Değerlerimiz yerle bir olsa da kendi değerimiz her daim tutunacağımız dal olmalıdır. Aşk yakar bazen canımızı, o ateşin içinde buz tutar üşür bedenimiz. Bazen kar yanığı gibi içten içe yakar alt üst olur duygularımız. Sustuklarımız büyür içimizde. Her şeye rağmen kendimize inanmalı, inançla çıktığımız bu yolda sağlam adımlar atarak yol almalıyız. Aşka, sevgiye, hayata dair ne varsa ...

30 Ekim 2015 Cuma

KİTAP YORUMU: NAFTALİN KOKULU MEKTUPLAR - MİNE BAKİ


Kitap Adı: NAFTALİN KOKULU MEKTUPLAR
Yazar: Mine BAKİ
Tür: Şiir
Yayıncı: Emre Yayınları
Sayfa: 152

 
      "Seni mektupla da olsa öpmek büyük şey" diyor Ahmed Arif. Bu yüzden naftalin kokulu mektuplar gönderdim sana... Sevgilim, Kokun ne kadar da İstanbul... İçime çekerken seni esip geçiyor içimde hatıralar. Dokunuşların dalgalanıyor yüreğimde. Umuttur, gözlerinin ormanında koşmak delice, ve ellerinin beyazlığını gündüz bilmek senin.. Sen yine de gözyaşlarını gece, hüznünü katran karası et günlerime. Hiç şikayet etmem, Ve bilesin ben ne kadar özlersem o kadar da aşık olurum sana hanım eli kokarken bahçelerde, bir bardak çayın deminde özlemini solurken... Seni anlatırken yüreğimdeki İstanbul'a. 

28 Ekim 2015 Çarşamba

SPONSOR HEDİYELERİM



KİTAPLAR

Mavi Gece Kırmızı Aşk - Olgu TAŞKIN
Naftalin Kokulu Mektuplar - Mine BAKİ
Ahhşk - Devran TIĞLI
Lappasına Aşktı - Kenan AYDIN
Harflerin Çıkakları - Kenan AYDIN

24 Ekim 2015 Cumartesi

18 Ekim 2015 Pazar

16 Ekim 2015 Cuma

MÜZİK MOLASI


 Üçüncü müzik molasıyla karşınızdayız! Bir farkla. O fark benim. :D Normalde müzik listelerini başka bir arkadaşım yapıyor. Onun müzik zevkine çok güveniyorum. Malesef ki kendisi çok ama çok yoğun bir dönemden geçiyor. Okul, staj, kurs derken pili bitiyor tabi.

AHİR ZAMAN YAYINEVİNİN HEDİYELERİ


KİTAPLAR

AŞK YOLU - RAMAZAN SEYDAOĞLU
SEVME BENİ YÜREĞİNDE ALLAH YOK İSE - KADİR AKEL
AŞKPEREST - ADEM ÖZBAY

15 Ekim 2015 Perşembe

ATLAS SAHAF VE KİTAPYURDU ALIŞVERİŞİM


Evettt! Yeni bir kitap alışverişiyle karşınızdayım! =)

Facebookta Atlas Sahaf - Erdem Kutlu sayfası var ve kitaplar 5 tl. Her türlü kitabı 5 tl'ye alabilirsiniz. Ben çok fazla alıyorum ama bu fiyata bulmak çok zor bu yüzden kaçırmak istemiyorum. Güvenle alışveriş yapıyorum. Başka yerden kitap almaz oldum açıkcası.

14 Ekim 2015 Çarşamba

12 Ekim 2015 Pazartesi

KİTAP YORUMU: LANETLİ - K. A. TUCKER



Kitap Adı: LANETLİ
Yazar: K. A. TUCKER
Tür: Bilim Kurgu
Yayıncı: Yabancı Yayınları
Çevirmen: İnci NAZLI
Sayfa: 352


   “Aşk, macera, tehlike, ihanet… bu seride hepsi var.” – The Bookish Babes

       “Dozunda macera ve aşk beni kitabın içine çekti ve sonuna kadar koltuğumun kenarında tuttu.” – Shelly Crane, New York Times ve USA TODAY Çok Satan Yazarı

    “Bu hikâyede hiçbir şeyi tahmin etmeniz mümkün değil!” – Magical Urban Fantasy Reads

    Evangeline gençlik yıllarında adeta görünmezdi.   Koruyucu ailesi duygusuz bir robota benziyordu ve sınıf arkadaşları genel olarak o yokmuş gibi davranıyorlardı. On sekiz yaşına girmek üzereydi ama tamamen yalnızdı ve birileriyle bağ kurmak için yanıp tutuşuyordu. Herhangi birisiyle… Bir kafede Sofie ile karşılaştığında aradığı kişiyi bulduğunu düşünmüştü. Sofie’nin asistanı olması için sunduğu teklifi kabul ederek her şeyini geride bırakıp Manhattan’a taşındığında, kendisini pırlantaların ve sınırsız harcanan paranın sıradan olduğu, lüks bir dünyanın içinde bulmuştu.   Tüm bu cömertliğin ortasında, etrafında dönen gariplikleri göz ardı etmesi son derece kolaydı: Sofie’nin sergilediği tuhaf ve şiddet eğilimli davranışları, canavar gibi koruma köpekleri. Hatta kâbuslarında gördüğü kanlı cinayetleri, mağaralarda yaşayan evsizleri ve beyaz gözlü iblisi, özellikle de yakışıklı Caden’ı. Ama bir gece uyandığında boynundaki diş izleri bu peri masalının çabucak uçup gitmesine neden olmuştu. Yavaş yavaş Sofie’nin ve arkadaşlarının sırları ortaya çıkıp da diş izlerinin açıklaması ve rüyaları netleştikçe, gerçeğin hayal bile edemeyeceği kadar korkunç ve gizemli olduğunu fark etmişti.  Şimdi, Evangeline’in yalanlarla dolu bir dünyada hayatta nasıl kalacağına karar vermesi gerekiyordu!

   
    Kitapçıda satış temsilcisinin gazıyla dayanamayıp aldığım kitap Lanetli. Kapağına baktığımda çok farklı bir konusu olacağını düşünmüştüm. Aslında arka kapağını okuyunca diş izleri yazıyordu ama ben kapağın büyüsüne kapılıp aldım. Diş izlerini okuyunca vampir kitabı olduğunu anlamışsınızdır mutlaka. Ama ben anlamadım. :D Belki de anlamak istemedim bilmiyorum. Satıcı gözümü boyamışta olabilir. :D

10 Ekim 2015 Cumartesi

KİTAP YORUMU: HİSSİZ - LEMARİZ MÜJDE ALBAYRAK


Kitap Adı: HİSSİZ
Yazar: Lemariz Müjde ALBAYRAK
Tür: Aşk, Romantik
Yayıncı: Postiga Yayınları
Sayfa: 528

   Aşkın en derinden, inkâr edildiği yerden ortaya çıkışı! Kendilerini ve birbirlerine duyduğu aşkı çığlık çığlığa ve sessizce inkâr etseler de, aşkları ortalığı yakıp kavuruyor!

Alexander, hissiz, acımasız, yakışıklı, güçlü ve zengin… Daha küçücük bir çocukken öğrendi bütün bu özelliklere sahip olabilmeyi. O hislerini acımasızca rafa kaldırmış, kendi sonuna doğru ilerliyordu. Ama bilmediği, her sonun bir başlangıca gebe olduğuydu.

Heaven karşısına çıktığında bütün inançları ters yüz olurken, kendi sonu birdenbire başlangıcı olduğunda ne yapacağını elbette bilemezdi.

Heaven; masum, saf ve kırılgan bir papatya… Cennetten gelen bu sessiz melek, tüm korkularını kendine zırh yaparak kökleri ile tutunduğu topraklarında, Alexander’ın fırtınasına karşı direnirken, bir aşk ateşi yakmak için geldiğinde asla tek bir yananının olmayacağını bilemezdi.

Var olmadığını zannettiği kalbi boğulurcasına çırpınırken soluksuz kalarak tekrarladı: “Hissetmiyorum, hissetmiyorum, hissetmiyorum…” 



   Bu kitaba başlarken önce kendi içinde yaşadığım çelişkileri yazmak istiyorum. Bu kitabı elime aldığımda çok fazla kitap okuma hevesim yoktu. Elimde farklı bir kitap vardı ve akıcı değildi. Onu ikinci kitap yapıp bu kitaba başlamak istedim ama olmadı. Okuyamadım sıktı beni. Kitaba küstüm resmen. Onu da bırakıp yarım bıraktığım kitabı bitirdim.

   Bu kitabı yarım bıraktığım için içim rahat değildi. Üstüne 4 kitap okudum sonunda tekrar elime aldım kitabı. Kendime fırça attım "bu kitap bitecek" diye. Başladım okumaya. Sayfalar birbirini kovalarken kendime kızdım. Bu kitapta beni çekmeyen neydi diye? Cevap  bulamadım sanırım okuma isteğim yoktu. 

6 Ekim 2015 Salı

KİTAP YORUMU: ŞEKER PORTAKALI - JOSE MAURO DE VASCONCELOS


Kitap Adı: ŞEKER PORTAKALI
Yazar: Jose Mauro De VASCONCELOS
Yayıncı: Can Yayınları
Çevirmen: Aydın EMEÇ
Sayfa: 200


 

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.



   Ahh yaa! Bu kitap nasıl yorumlanır ki? Bu kitabı saatlerce anlatabilirim ama anlatmamalıyım. Bu kitabı okumalı ve hissetmeli. Çok geç kalmışım en çok buna üzülüyorum. Ne tatlı kitaptın sen öyle. Ne tatlı çocuktun sen Zeze! Unutulmaz kitaplarım arasında kalacaksın ömrümce. 

3 Ekim 2015 Cumartesi

KİTAP YORUMU: YASAK SEVGİLİ - LAURA KAYE



Kitap Adı: YASAK SEVGİLİ
Yazar: Laura KAYE
Tür: Romantik, Aşk
Yayıncı: Nemesis Yayınları
Çevirmen: Pınar ÖCAL
Sayfa: 296


    Alyssa Scott, yıllar sonra doğup büyüdüğü Frederick’e geri döndüğünde cebinde sadece yüz doları vardır; aklındaysa hayalleri… Onun hem yeni bir başlangıç yapıp para kazanmasını hem de hayallerine giden yola adım atmasını sağlayacak yer ise kasabanın ünlü müzik kulübü Whiskey’s’tir. Yıllar önce küçük bir kızken âşık olduğu –ve hâlâ unutamadığı– Marco Vieri’nin de aynı kulüpte çalıştığını bilen Alyssa, onu yıllar sonra yetişkin bir kadın olarak yeniden göreceği için oldukça heyecanlıdır. Marco Vieri, en yakın arkadaşının küçük kız kardeşi Alyssa’yı gördüğünde kendini rahatsız hisseder. Çünkü Alyssa, artık küçük bir kız değildir. Yetişkin bir kadın olmuş, hatta daha da kötüsü, fazlasıyla göz alıcı yetişkin bir kadın olmuştur. Whiskey’s’te çalışmaya başlayacak olması Marco için hiç kolay olmayacaktır. Çünkü bir yerden sonra Marco, onu sadece başka erkeklerden değil, kendisinden de korumak zorunda kalır.


   Bir günde biten kitaplar kervanına Yasak Sevgili kitabını da ekleyebiliriz. =) Kitabım dün elime ulaştı. Okuduğum kitabı da yeni bitirmişken Yasak Sevgili kitabına başlayayım dedim. iyi ki de demişim. =) Kitap şeker tadındaydı ve bitince tadı damağımda kaldı =)

KİTAP YORUMU: KURUCUNUN KIZI - AMY ENGEL

Kitap Adı: KURUCUNUN KIZI
Yazar: Amy ENGEL
Tür: Distopya
Seri: The Book of Ivy
Yayıncı: Yabancı Yayınları
Çevirmen: Merve ÖZCAN
Sayfa: 272


  Dehşet verici bir nükleer savaş sonrası Amerika Birleşik Devletleri büyük ölçüde yok edilmiş, sadece küçük bir grup hayatta kalmıştı. Geriye kalanları kimin yöneteceği konusunda Lattimer’lar ve Westfall’lar arasında çıkan savaşı Westfall ailesi kaybetmişti. Ve beş yıl sonra barış ve kontrol, her yıl yapılan bir törenle, kaybeden tarafın kızları ile kazanan tarafın erkeklerinin evlendirilmesiyle sağlanmaktaydı.  Bu yıl benim sıram gelmişti.  Benim adım Ivy Westfall ve görevim basitti: Başkan’ın oğlunu, müstakbel kocamı öldürmek ve Westfall ailesinin gücünü geri kazanmasını sağlamak.  Ama görünen o ki, Bishop Lattimer ya çok yetenekli bir oyuncu ya da ailemin iddia ettiği gibi kalpsiz, zalim bir çocuk değil. Hatta beni bu dünyada gerçekten anlayan tek kişi bile olabilir. Ama kaderimden kaçmama imkân yok. Ben Westfall mirasını geri alacak kişiyim.  Bishop ölmeli. Ve onu öldüren ben olmalıyım… 
 “Bir oturuşta okudum. İ-NA-NIL-MAZ-DI! O nasıl bir sondu öyle?!”  — Wendy HIggIns, Tatlı Şeytan ve Tatlı Tehlike romanlarının yazarı 

“Etkileyici ve ince düşünülmüş bir dünya, merak uyandırıcı bir başlangıç, cesur bir kahraman.” 
— KIrkus RevIews 

“Güçlü karakterler, karmaşık ilişkiler, politik entrikalar ve ihanet, kitabı elinizden bırakmanıza engel olacak; daha fazlası için sabırsızlanacaksınız!” — School LIbrary Journal

 “Kurucunun Kızı’nda bir distopyada arayacağınız her şey var: tüyler ürpertici bir olay örgüsü, heyecan verici karakterler ve her kelimesi özenle yazılmış bir hikâye.”  
— InsIghtful MInds RevIews
   

    Bu kitabı yorumlarken çok korkuyorum ciddi spoiler veririm diye. Kitapta savaş sonrası kasaba diyebileceğimiz büyüklükte yaşayan bir grup insanı anlatıyor. İki aile var zamanında liderlik savaşı olmuş ve Lattimer ailesi Westfall ailesine karşı zafer kazanmış.