12 Mart 2016 Cumartesi

KİTAP YORUMU: ÇALINMIŞ CENNET - GÜLAY SENA DÜNDAR


Kitap Adı: ÇALINMIŞ CENNET
Yazar: Gülay Sena DÜNDAR
Tür: Aşk
Yayıncı: Mendirek Yayınları
Sayfa: 656

  "İkimiz de aynı bataklıktayız. Tek fark, sen daha özgürsün."
  İstanbul'u dize getiren bir mafya ve onun canından çok sevdiği insanlarla imtihanı.Uğradığı ihanet sonucunda kimseye güvenmemeyi öğrenen Çınar Emiroğlu, yeni bir aşkla sınanacağını nereden bilebilirdi?
  Bir kumar oyunu tüm hayatını değiştirdi, sevdiğine inandığı adamdan ayrı düşürdü Hayal'i.Şimdiyse o yeşilçam filmlerine konu olabilecek cinsten bir hayata mahkûm. Tam onu bulunduğu karanlıktan çekip çıkaracak beyaz atlı prensin varlığını inkâr ettiği an büyük bir aşka esir düştü."


  Tam yazımı yazmaya başlayacağım fonda Gülşen çalıyor. Dan Dan şarkısı. Sözlerine dikkat edince ondan da güzel mafya olurmuş. İlla benim olacaksın diye tutturuyor. :D Çınar'ı hatırlattı sanki. :D




  Üvey baba hikayelerini az çok biliyoruz. Adam içer şiddet uygular. Kumar oynar vs vs. Genç bir kız varsa evde genelde kumar borcu yüzünden kızı satar. Eminim hepiniz bu tarz konuları okudunuz yada izlediniz. Tabi ki bende okudum. Üzerinden çok vakit geçmeden Çalınmış Cennet'i okudum. Paragrafın başında bahsettiğim gibi kötü üvey baba kızı yani başrolümüz Hayal'i kumar borcu yüzünden satar. Artık hiçbir şey Hayal için kolay olmayacaktır.


   Pavyona çalışmak için getirilen Hayal, ne yapıp edip buradan kaçmaya kararlıdır. Hırçın, asi, lafını esirgemeyen kızımız ilk gün ortalığın tozunu attırsa da çok para kazandıracağı için alttan alınır. İşe başladığı ilk gün herkesin korkulu rüyası olan mafya adamı Çınar gelir. Hayal'i beğenir ve onu ister. Evine götürür ve kız ne yapsa da kaçışı olmaz Çınar ile beraber olur. Çınar kızın ilki olur ve bu durumdan çok etkilenir. Hayal'i korumasına alır ve olaylar silsilesi başlamış olur.


    Kısaca kitap bu şekilde ilerledi. Hayal'in hırçın tavırları, Çınar'ın bu tavırlarından hoşlanması ile olayların seyri değişir. Neler yaşandığını az çok tahmin edersiniz. Kitabın içeriğine daha fazla girmeden yorumuma geçeyim. =)


   Kitaba başlarken kalın olması biraz gözümü korkutmuştu açıkçası. Korkum nasıl okurum değil, olaylar acaba nasıl ilerler sıkar mı düşüncesiydi. Haksız da çıkmadım. Başlarda kitaba alışmaya başladım, kızdığım yerler de olmadı değil. Oralara da değineceğim. Neyse, ortalarına doğru karakterleri de sevmeye başladım. Hayal, Çınar, Utku alıştım onlara ve ısındım. Kitabın sonlarına doğru ise hepsinden soğudum neredeyse. Bu kadar uzatılmasa daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Biraz zorlama olmuş gibiydi.


   Olaylar çok fazlaydı bu yüzden duygular biraz eksik kalmıştı sanırım. Mesela bir yaralanma sahnesi vardı yaralandılar ve diğer sayfada iyileştiler. Bu arada neler oldu? Bilmiyoruz. İlk kim iyileşti mesela? Uyanınca birbirlerini sormadılar mı? Korkmadılar mı? Bu kısım atlanmıştı bana göre. Betimlemelerde de sıkıntı vardı biraz. "Hiç ama hiç" tarzı kelimeler çok fazlaydı. Bir de kitabın sonlarına doğru dikkatimi çeken bir şey oldu, zengin insanların ismi modern diye nitelendirdiğimiz isimler konulmuş, fakir olan insanlar ise daha bizden isimler. Örnek vermem gerekirse Nurgül, Didem, Nezahat, Ceyhun, Cihan. Zengin kesim ise Çınar, Utku, Batı Korel, Balaban. Belki bu fak edilmeden yapılmış olabilir ama benim dikkatimi çekti.


  Bir de yazarın dışında kitabın eksi not almasını sağlayan şeyler vardı. Çok bariz yazım hataları vardı. Noktalama işaretlerini geçtim, kelimeler yutulmuştu. Yazının bitiminde bunları da belirteceğim. Kitap uzaması bende olumsuz etki oluşturdu. 400 - 450 sayfa olunca bitmiş olması gerekirdi kanaatimce. Olayların bu kadar uzaması, Hayal'in bu kadar inat etmesi bir yerden sonra sıktı beni. Bunca şeye rağmen sonu güzel bitti. Yüzümde gülümsemeyle kapattım kitabın kapağını. =)

YAZIM HATALARI

- "Sevdiği adamın manalı cevap vermedi Hayal." Ciddi anlam kaybı var. Sayfayı bütünüyle okuyunca sanırım "manalı tavırlarına" tarzında bir cümle olacaktı.

- ".... başaramazsam ne olur bana sırtını sönme Hayal, ne olur..." Okurken de anladığınız gibi "sönme" değil "dönme" olacaktı.

- "Belli ki da inanmak istiyordu Hayal'in söylediklerine ....." "Belki de" yazılmak istendi sanırım.

- "Hayal, Hayal dur! Bak nefeseyim bir dur, bir bekle!" Nefes nefeseyim yazılmalıydı nefes arada unutulmuş.

- "Sesinde öyle bir alaycı alaycı tını vardı ki hayatı alaya alıyor gibiydi." Bu sefer de "alaycı" kelimesi iki kere yazılmış.

- "...... şirkete geçtikten sonra katlamadığı baş ağrısıyla ...." Katlamadığı değil katlanamadığı olacaktı.

- " ..... Haya uyanmış, aşağı inip üzerini görmüştü." Görmüştü değil örtmüştü olacaktı.

   Sizin de gördüğünüz gibi bunlar ciddi anlamda rahatsız eden hatalardı. Bu durum beni rahatsız ettiği için yarım puan daha kırmak zorunda kaldım.

PUANIM: 3/5












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarımızı Türkçe karakterler kullanarak yapalım.