3 Aralık 2015 Perşembe

KİTAP YORUMU: 18 SAAT - ERTÜRK AKŞUN


Kitap Adı: 18 SAAT
Yazar: Ertürk AKŞUN
Yayıncı: Destek Yayınları
Sayfa: 424


   Aynı sorun 18 saat içinde geçerli
   "Bedelini ödediğim hatalarımdan dolayı kimse beni yargılayamaz..."
Yaşadığın hayatın üzerinde bıraktığı izleri fark edebilmek için ölümün soğuk yüzüyle karşılaşmayı bekleme. Bazen sadece 18 saatlik bir zaman dilimi dahi, koca bir hayat kadar uzun gelir insana. En büyük aşkların filizlendiği ve en devrimci düşüncelerin toprağa düştüğü anlar zaten en dar ve çıkmaz zamanlar değil midir? Belki de bu yüzden hayat dediğin yarın cayacakmışsın gibi yaşanır...
   "18 Saat" aşk, tutku, şehvet, macera ve tarihle örülü nefes kesici bir roman. Yolları aynı adreste kesişen birbirinden farklı ve iddialı karakterler ölümle burun buruna geldiklerinde bir daha eskisi gibi olmayacak hayatlar yeniden yazılmak zorunda kalınan kaderler sadece fikirleri değil, ruhları da değişenler...
"Gözümüzle gördüğümüz her güzel şeyin arkasında mutlaka bir giz ya da acı saklıdır..."



    Ertürk Beyin okuduğum ilk kitabı 18 Saat. Bütün olarak kitabı sevdiğimi söyleyebilirim. Gayet akıcı bir kitaptı. Bence kitap hikayeciklerden oluşmuş. Bir çok karakter var ve hepsinin hayatından anlatımlar var. Bir çok farklı hayat, farklı düşünce.. Bir bütün oluşunca çok hoş bir kitap çıkmış ortaya.


   Kitapta çok fazla karakter var ama asıl karakter Nadir ve Tolga. En fazla kitapta bahsedilen iki karakter. Nadir'i sevdim fakat kitabın başından itibaren Tolga'dan pek hoşlanmadım. Bana göre çok fazla karamsar düşünüyor. Eşine karşı tutumundan da hoşlanmadım. Bence bir çift anlaşamıyorsa ve ortak yol bulunamıyorsa ayrılmaları en doğrusudur. Tolga kendince farklı düşüncelerde kendine ceza veriyor eşiyle evli olarak. Bencilce bir düşünce gibi geldi bana çünkü aynı zamanda eşine de hayatı zehir ediyor. Yok sayılmak çok ağırdır. Neyse yani demek istediğim Tolga'yı sevemedim. 


   Bir diğer konu ise cinsellik. Hayatın gerçeği kabul. Kitapta da yer verilmiş haliyle. Bu konuda bir sıkıntı yok. Yazarın cinselliği ele alışı beni biraz rahatsız etti. Çok fazla argo anlatılmış. Detaylı anlatımın dışında argo kelimelerle anlatılmış bu hoşuma gitmedi açıkcası. Tolga'yı pek sevmedim demiştim ya bunun bir sebebi de bu aslında. Aldatmak meşru gösterilmiş gibiydi. En çok da Tolga'nın sevgisiyle baba - kız muhabbeti yapmasıydı bundan inanılmaz rahatsız oldum.


  Bu konunun dışında kitap güzeldi. Çok farklı noktalara değinilmişti. Çok güzel açıklamalar vardı. Kitabın birçok bölümünde altını çizdiği noktalar var. Bunları da sizinle paylaşacağım. Sizin de beğeneceğinizden eminim. Kalemi kuvvetli yazarlardan Ertürk Akşun. Kaliteli yazmış. Biraz önce bahsettiğim konular dışında kitabı sevdim. Giriş çok iyiydi. Heyecanı yüksek başladı kitap. Farklı kitaplar arıyorsanız 18 saat'i seveceksiniz.


KİTAP ALINTILARI

- "Öyle sıradan ve tekdüze hayatları vardır ki bu insanların, seyrettikleri kaza ya da kavgayı kendileri yaşıyor gibi hayata tutunurlar. sadece durup bakarak var olabilen aciz ve hükümsüz bir kitledir bunlar... Yaşamadan yaşıyormuş gibi yaparlar. Mış gibi yaparlar..."

- "Gözümüzle gördüğümüz her güzel şeyin arkasında mutlaka bir giz ya da acı saklıdır."

- "İstanbul mu?
   Umutsuzluktan kıvranan kör solucan gibiydi artık. İnsanlarıysa bu solucan kanında boğulmuş bir cesetti sadece..."

- "Ey hayat! Lapa lapa yağmış kar gibisin, el değmemiş bozulmamış, kirlenmemiş ve sonu asla bilinememiş..."

-"Servet sahibi adamların hepsinde önce sevgi ölür çünkü ölmek zorundadır. Sevgi tehlikeli bir zaaftır. Bu zaafı öldürmezse başaramaz, yenilir, hata yapar ya da vazgeçerler. İçinde sevgisi ölmüş adamdan da her şey beklenir."

- "sınırsız bir hiçliğin içinde debelenip duruyoruz canlarım" diyordu Nadir ve Özge'ye... "Saçmalığa anlam katmaya çabalıyoruz. Hayat gittikçe soğuyor ve sanırım bir süre sonra bedenim de buz tutacak."


- "Sadece kendisine bölünen asal sayılar gibiyim, bir taraftan güçlü ve asil, diğer taraftan yalnız, yapayalnız..."

- "Sürekli yaptığımız ayakta uyumak. Hasta mıyız peki? Değiliz. Ama yorgunuz. Renksiz, soluksuz, gerçekten uzak bir hayat şu yaşadığımız."

O kadar çok altını çizdiğim kısım var ki yazarsam çok uzun olacak bu yüzden burada bırakıyorum. 


PUANIM: 4/5


2 yorum:

Lütfen yorumlarımızı Türkçe karakterler kullanarak yapalım.