KİTAP YORUMU: ŞANS - KAREN KINGSBURY

Kitap Adı: ŞANS
Yazar: Karen KINGSBURY
Yayıncı: Eksik Parça Yayınları
Çevirmen: Hülya Key
Sayfa: 341

  Affetmek, affedeni özgür kılar...

  Kendinize vereceğiniz son şans, hayatınızın en doğru kararı olabilir. 

  Ona ayakta durma gücü veren ve eve girebilmesini mümkün kılan, nefes almasına olanak sağlayan tek şey, ağaç köklerinin arasına gömülü o eski kutuydu. Kutu, mektuplar ve bugünden on bir yıl sonra ulaşılabilecek son bir şans. Dağılan hayatınızı toparlamak, hatalarınızı telafi etmek, yaralarınızı sarmak ve ayrılmak zorunda kaldığınız insanlarla tekrar biraraya gelmek için son şansa ne kadar inanabilirsiniz? İnancınızın sizi nerede ayakta tutup, nerede yalnız bırakacağından nasıl emin olabilirsiniz? Emin oldugunuz her şeyin ayaklarınızın altından kayıp gittiği bir anda neyin gücüyle ayakta durabilirsiniz? Son şanslara inanmak, mucizelere inanmak kadar gerçektir.

  "Şans'ta, Karen Kingsbury bizlere sevgiyle, macerayla ve ikinci şanslarla ilgili örülmüş bir hikaye veriyor... Kingsbury, ilham veren kurgularıyla bu alandaki en güvenilir yazarlardan biri ve Şans belki de onun yazdığı en iyi roman. Karakterlerine ustalıkla kattığı duygular sayesinde okuyucular romanı okurken bir çok kez gözyaşlarını tutamayacaklardır. İnsan kırılganlığının mükemmel dengesi ve tanrının lütuflarının gücü bu kitabı muhakkak okunması gerekenler arasına sokacak." (Booklist)

  "Kingsbury, son romanında bizlere affetme duygusu ve sevgileri bitip tükenmeyen karakterler vaat ediyor. Yazarın sürekli okuyucuları, günlük hayatlarından uzaklaşıp kaçabilecek ve hemen kanlarının ısınacağı yeni karakterlerle tanışabilecekler." (Library Journal)

  "Bu kadar mükemmel bir sonu hayal bile edemezdim." (Goodreads)

      Karen Kingsbury bir çok kitap yazmış. Son Mektup kitabını almıştım daha önce ama okumaya fırsat bulamamıştım. Yazarın ilk okuduğum kitabı Şans oldu. Kalemini oldukça beğendim. Kitabı elimden bıraktığım zamanlarda acaba ne olacak diye aklım kaldı. Bu yüzden kısa sürede bitirdim kitabı.

    

     Ellie ve Nolan çocukluk arkadaşıdır. Ellie'nin annesi babasını aldatıp bir de hamile kalınca babası annesini evden kovar. Bunun üzerine intikam almak isteyen babası annesine haber vermeden Ellie'yi de alır ve şehri terk eder. Şehirden ayrılmadan önceki akşam Ellie, Nolan'ın yanına gider. İletişimlerini koparmak istemeyen bu ki genç Nolan'ın aklına gelen bir fikirle 11 yıl sonra tekrar karşılaşma imkanı yakalar.


      Nolan, Ellie ile bir daha iletişime geçememe ihtimaline karşı karşılıklı mektup yazıp göndermeyi teklif eder. Eğer 11 yıl boyunca tekrar karşılaşamazlar ise 11 yıl sonra son bir şansları olacaktır. Hikaye bu şekilde başlar ve çok farklı şekilde devam eder. Sürekli merak içinde bırakıyor kitap. Sonunu tahmin edebilirsiniz. Fakat gidişatı çok güzeldi. 


      Kitabın ana konusu aslında dindi. Yabancıların dini inançları konu alınmış kitapta. Kısacası bizim tasavvuf tarzında kitaplarımız gibi. Ellie yaşadıklarının sonucunda inancını kaybediyor. Onun dışında çevresinde ki herkes inançları kuvvetli kişiler. Tanrıyı bulması için uğraştı herkes. Bu konu kitapta abartılmamış yalnız. Yani okurken sıkmıyor. Keyif alarak olursunuz.

KİTAP ALINTILARI

-   "İltifat almayalı ve sevgili Alan'ı ona hayran hayran bakmayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki kendini artık hiç güzel hissetmiyordu. Yaşlı ve yıpranmış, yalnız ve güvensiz, yorgun ve tükenmiş. Bunları hissediyordu. 

   Ama kesinlikle güzel hissetmiyordu."

-  "Senin kabahatin değildi. Ne galibiyet ne de mağlubiyet tek bir insana mal edilemez." Herkes gittikten sonra soyunma odasında bankın üzerinde yanında oturuyordu. "Ayrıca gerçek bir kahraman galibiyetleri ya da mağlubiyetleriyle - hayattakiler hariç, tanımlanamaz."


- "Bence de gitme," diye düşündü. "Seni seviyorum Ryan Kelly."
  "Ben de seni seviyorum. Bir gece seninle çıkmamız lazım."
  "Belki The Bridge kitabevinde Jane Eyre okuması yaparız."
  "Hmmm, eski günlerde olduğu gibi."

- "Affeder affetmez, özgür olursun. Kendileri kırılmış insanlar, başkalarını kırarlar."

PUANIM: 4/5